Yeni Bir Toplumun Yapısı ve Kuralları

Gelecekteki toplum ne şekilde olacaktır?

Bunun hakkında yazılmış fazla bir şey yoktur. Bizler bunu derece derece, kendi başımıza inşa ve şekillendirme sürecinde keşfedeceğiz. Baal HaSulam tarafından anlatılan kurallar, eşit olacak bir topluma, grup içinde işleyen aynı kurala göre, herkesin eşit olduğuna, herkesin dostlar olduğuna açıkça ortaya koyar.

Dost (haver) kelimesi ”bağ” (hibur) kelimesinden türer. Edebi anlamda birbiri içine ”geçmek”, arzularımızı ve düşüncelerimizi paylaşarak birbirimizi tamamlamak demektir. Bu koşulda bizler bağ içindeyiz. Bu yüzdendir ki, bizim tek endişemiz diğerlerini nasıl ”dolduracağımız” olmalıdır.

Çalıştaylar için ”onlu” gruplar içinde beraber toplandığımızda, bu kuralı yerine getirmeye çalışırız. Bizler yalnızca birbirimizi tamamlamalıyız, tartışmamalıyız ve hiç bir şekilde ”çok bilen” şeklinde davranmamalıyız. Bizim yapmamız gereken tek şey, dostlarımızı tamamlayarak karşılıklı destek sağlamaktır. Başka bir şeye yer yoktur.

Bu Rabaş’ın bahsettiği komün yaşamın kurallarını açıklığa kavuşturur. Bu kural inşa ettiğimiz grubun çekirdeğine konması gereken bir kuraldır. Bir dost zarar veriyor ve diğerlerini rahatsız ediyor ise, bu kabul edilebilir bir şey değildir.Gelecek toplumunu inşa edebilmek için, bizler öncelikle aramızda bunu inşa etmeliyiz ki, diğerleri için bir örnek olsun. İnşa ederken bunun temelinin karşılıklı yardım üzerine kurulmuş olmasına dikkat etmeliyiz ve grup birbirlerine karşılıklı kirli oyunlar vs. oynanan bir yer olmamalıdır. Grubun genel hali bunu yansıtmalıdır.

Ama Baal HaSulam gelecek toplumu üzerine yazar- bir grup değil, fakat toplumu bir bütün olarak-inşa edilmesi ancak bu gelişim seviyesine ulaşıldığı zaman mümkün olan, bencilliklerinden vazgeçmeye ve bunun üzerine yükselmeye hazır olanlar için ve yeni çeşit bir  sosyal ilişkiler düzeni yaratmak isteyenler içindir. Bizlerin onları bu koşula getirmesi gerekir. Yani öncelikle, bütünsel eğitim konusunda yeni kurslar açmak, geniş bir alanda gelişme sağlamak ve de yayılmak bizler için çok önemlidir.

Böyle yaparak, bizler eşitler toplumu yaratırız; kişinin mümkün olduğu kadar ihtiyacı kadarını aldığı, herkesin iyiliği için olabilecek bir toplumu. Herkes normal yaşam için gerektiği kadarını alır ve geriye kalan ise dünyada herkesi aynı koşullara getirecek şekilde yönlendirilmelidir.

Temel ihtiyaçlar dışında başka şey üretilmeyecektir. Fakat bu tüketim maddelerinin azaltılması veya en aza indirilmesi değildir. Hayır, bizler normal insan yaşam seviyesi fazlasından bahsediyoruz. Bu bir sır değildir: bizler eğer doğa ile dengede olamazsak, bizler buna zarar vermeye başlarız ve nitekim, pratikte de aslında bizler içinde yaşadığımız evi mahvederiz.

Gelecek toplumunu inşa etme kuralları çok basittir. Bizler gruplarımızla iken fiziksel olarak bunu hissederiz. Derece derece grupların ilerleme seviyesine göre ve onların ”’uydularına” (Kabalist olmayan ama bütünsel eğitim ile meşgul olan gruplar) göre yeni topluluklar  meydana çıkacaktır. Derece derece onlar sınırlarını, alanlarını genişletecekler ve kendi kurallarını inşa edecekler, okullarını ve diğer kurumlarını başlatacaklardır. Derece derece, daha da fazla bağ içinde olacaklardır.

Diğer yandan, bu süreç Yukarıdan idare edilebilir. Bizler yukarıdan denemeye başlarız; nitekim herhangi bir kriz yukarıdan başlayıp aşağıya iner; her şey baştan bozulmaya başlar. Bizler görüyoruz ki, bir çok ülke bütünüyle buhranlı durumlar içinde ve hükümetlerin er ya da geç  insanları ıslah edecek bir bilgi sisteminin olduğunu idrak edeceğine inanıyoruz. Nitekim medeniyetimizi bu şekilde ıslah edebileceğiz.

Umuyoruz ki çok fazla kan kaybetmeden bu açıklığa kavuşur.

Özetlersek: Şayet kişisel olarak ilerleme sağlamak istersek, bu yalnızca genişleyebilirsek mümkündür. Eğer bir grup genişlemeyi durdurursa, genişlemez ise ilerlemesini durdurur. Nitekim bu içine yeni insanlar katılmadığı için değil; bizlerin yalnızca kalan nüfus ile elimizden gelen en iyi kapasite ile çalışması gerekir. Bunun için, her şeyden önce bizlerin organize olup kendimizi hazırlamamız gerekir. İşte bu yüzden, integral eğitim  metodolojisi üzerinde yoğunlaşmak bu sebeple önemlidir.

Bazılarınız bunu bir yük olarak, gerekli veya gereksiz ve hatta tehlikeli olarak da görebilir. Fakat bu bir yük değildir; bu aynı Kabala, aynı çeşit toplum organizasyonu veya aksine ruhun parçaları olup, hepsi bir ruha ve bir koşula yani ”dostunu sev” prensibine gelir. Burada yeni olan bir şey yoktur; bu yalnızca aramızda var olan bağ yasasına ait açıklamalardır. Bu yasalar belli, normal olan bir insanın konuşma dili gibi, yalnızca Kabalistler’e değil de herkes için belli olan, açıklığa kavuşan yasalardır. İşte bu kadardır; daha fazlası değildir.

Gruplarımız bile Kabala Bilgeliği konusu bölümleri ile ilgili ve kolay şekilde uygulanabilecek şekilde, ciddi şekilde çalışma yapmak ve üzerinde yoğunlaşmak üzerine eğilmişlerdir. Buna benzer şekilde bizler de, diğerlerine gerçekte kolaylıkla uygulayabilecekleri kuralları öğretiyoruz.

Krasnoyarsk Kongresinden, 14.6.2013, Ders 4

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: