Şimdiden İtibaren Muhasebemiz Yalnızca Sevgiye İlişkindir

Soru: Yaratılmış varlık kendi utancını Yaradan önünde nasıl sıfırlar?

Cevap: Bunlar BYA (Beria (yaratılış) /Yetsira (yaratılışın şekillenişi) /Asiya (eylem)) dünyalarından onları Atsilut’a (Oluşumun başlangıç yeri) yükselttiğimiz zaman uyguladığımız aynı ıslahlardır. Atsilut (”O’nunla” anlamındaki ibranice kök ” kelimeden gelir-Etzlo) Yaradan sevgisinin yeridir ve BYA dünyaları ise yaratılmış olan varlığın var olduğu yerdir.  

Kırılma sonuçlarının  bütünüyle aydınlatılması yalnızca sevginin açıklığa kavuşturulmasıdır. Kırılma olmadan bizler bu sevgiyi anlayamazdık. Bu yalnızca bu şekilde mümkündü çünkü bu kırılma, nefreti, yani Yaradan ile birlikte olabilmemizden bizi uzak tutan kırılmış arzuları ifşa etti. Bizler karşılıklı olarak O’nun sevgisine ”koşulsuz inanç” içinde karşılık vermek isteriz.

Şunu hayal edin: ben senin sevgine karşılık olarak sevgimi ifade edebilmek için her şeyi vermeye hazırımdır. Aramızda herhangi bir aldı ve verdi muhasebesinin olmasını istemem: ”Sen benim içinsindir ve ben senin içinim,” fakat yalnızca karşılıklı sevgi kazancın üzerinde; buna mükemmel bir eşleşme denir.

Dünyaların yukarıdan aşağıya yayılması, bizim aşağıdan yukarıya yükselişimiz için de, bu nedendendir. Gerçekte Üst Dünyalar’da yukarısı veya aşağısı yoktur. ”Yukarıdan aşağıya” demek, mekanik eşleşme hazırlığında Masah (ekran) ve geriye dönen Işık, Zivug de Hakaa‘ya (çarpılarak çiftleşme) katılırlar. Fakat ”yukarıdan aşağıya” yalnızca sevgi muhasebesi olup, Işığın niceliği ve niteliği hakkında değildir, yani demektir ki, doldurma hakkında değil fakat türevleri hakkındadır; kazandığım ise bütün hediyelerin ötesindedir.

Bizim çalışmamız yalnızca içimizdeki Yaradan sevgisi hissiyatını inşa etmektir. Fakat bizler bütün arzularımızın içinde sevginin tamamıyla zıttını, yani nefreti keşfederiz. Ama bu zaten sevginin ifşası olur; çünkü biz onun zıttını keşfederiz. Bu da zaten yüce bir başarıdır.

Kırılma bizim sevginin ne olduğunu anlamamıza izin verir ! Kırılma tecrübesi yaşamamış bir kişi sevmeyi bilmez, nefret etmeyi bilmez ve aslında herhangi bir şey hissetmez. Kırılma bizi çok hassas bir seviyeye getirir; bu bizi sevgiye istinaden, bazı şeyleri keskince aydınlatmamız için iter. Bizler dereceyi, tansiyon veya Işık ağırlığını ve kap ebatını ölçmeyiz; bizler yalnızca belli koşullara bağlı olan veya herhangi bir şeye bağlı olmayan sevgiyi ölçeriz.

Bu kırılmanın sonucu olup, bize inanılmaz fırsatlar sunar. Bu nedenle, bunun niçin yukarıdan aşağıya, bu dünyaya kadar düşüşte olması gerektiği çok açıkça belirginleşir.

17.5.2013 tarihli Kabala dersinin 3. bölümünden, TES   

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed