Ceza Yoktur, Yalnızca Islah Vardır

Tora (, ”Exodus”, 21:18-21:19: Ve eğer erkekler kavga ederlerse ve biri diğerine bir taş ile veya bir yumruk ile vurursa ve ölmez de hasta olup yatağa (onun) hapsolursa, eğer kalkar ve destek ile dışarıda yürürse, ortada saldırgan bir kimse kalmaz; onun yalnızca (ödeme) kendi (mecburi) tembelliği için vermesi gerekir; ve kendi tedavisini karşılamalıdır.   

Dünyasal açıdan baktığımızda, bunun ne hakkında olduğunu anlarız, fakat daha derinden incelediğimizde bizler bunun çok daha fazla karmaşık olduğunu keşfederiz. Bu topluma kendisinin yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar sonucu adapte olan bir kişi hakkında, normal olmak, bunun bütünsel parçası olmak hakkındadır ve her kim bu yarayı açtıysa, onun bunu karşılaması gerekir.

Soru: İçsel çalışmada ”ve biri diğerine vurur” ne anlama gelir?

Cevap: Kişi bütün dünyayı içine dahil eder ve içinde bir savaş var ise, kişinin kendisinin hakim olması ve kendi seviyesine göre, neyin ”kendisi için” ve ”kendisine karşı” olduğunu açıkça ve kesin bir şekilde göz önünde tutmalıdır.

Daha üst bir mahkeme vardır, bölgesel, yöresel vs.. bu demektir ki, ortaya çıkan problemlerin derinliğine göre değişik seviyeler vardır. Bu problemler insanlar arasındaki basit bir diyalog ile çözülebilir. Bazı problemler vardır ki, onlarda da üçüncü bir şahıs aracılığına ihtiyaç vardır. Tora üçüncü şahısın aracılığı konusunda yazar, yani özel durumlarda ne yapılması gerektiğine hakim karar verir.

Bu bizim davranışımız içindeki üç çizgi hakkındadır. Bazı durumlar vardır ki, özel üst güçler aracılığı ile koşullar vs. ile çözümlenir.

Tora hapis konusuna değinmez. Tora’ya göre, yalnızca yetersiz değil ama aynı zamanda da kişiyi toplumdan izole etmek de kişiye zararlıdır. Kişiyi toplumdan izole etmek gibi daha büyük bir ceza yoktur; nitekim kişi kendisini orada tamamlar ve şayet onun bundan bağını koparır iseniz, ölü sayılmış olur. Yani izole olunamaz. Bizler kişiyi bir gruptan diğerine uzaklaştırabilir, ona daha uygun olacak şekilde onun seviyesine uyacak şekilde yönlendirebiliriz.

Geçmişte, mülteciler için sığınılacak şehirler vardı. Bu kişiler günah niyetinde bir suç işlediklerinde oraya kaçarlardı. Fakat o şehirden ayrılırsa, yakalanıp cezalandırırlardı. Sığınma şehrine gitmesi, mülteci konumuna girmesi ise o kişinin ıslahı idi.

Bu demektir ki, Üst İlahi Güç, kişinin üzerinde öyle bir şekilde işlevini sürdürmüştür ki, niyet etmeden başka birisini öldürmüş veya diğer kimseye bir zararı dokunmuştur. Bu demektir ki, bu harekette yer almamış, kendi açısından buna niyet etmemiştir. Fakat içsel açıdan bakıldığında, bu davranışı kendi doğasının ve o kişi ile bağının bir parçası olmuştur. Ortaya çıkan şey ise, niyeti bu olmasa da, kişiye zararı dokunmuş veya kişinin ölümüne sebep olmuştur. Şimdi bunu düzeltebilmesi için uzağa gitmesi gerekir. ”Ceza” kelimesi Tora’da yer almaz; orada yalnızca ”ıslah” kelimesi geçer.

Kabtv’den, ”Ebedi Kitabın Sırlarından”, 29.4.2013   

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed