Daily Archives: Nisan 2, 2013

Yaradan’a Nasıl Teşekkür Ederiz?

Soru: Yaradan’a olan şükranımızı nasıl ifade edebiliriz?

Yanıt: Sadece onun ifşa olmasını isteyerek Yaradan’a olan şükranımızı ifade edebiliriz, bu sayede ona memnunluk getirmiş oluruz.

Bu sözler size sıradan, suni gelebilir, tam olarak anlaşılamayabilir fakat bütüne baktığımızda bu dünyanın sözlerini kullanarak bunu açıklamak için tek yol budur. Gerçekte, bu çok yüksek bir seviyedir ve bu sözlerin anlamını ancak Yaradan ifşa olduğunda anlamaya başlayacağız.

Herşeyi yöneten Üst Güce, Yaradan’ımıza, bizler bu gezegende birbirine çarpan böcekler gibi etrafta koşuştururken, memnuniyeti nasıl getirebiliriz? O’nu istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Ruh halimiz buna göre mi değişiyor? O sonuç olarak acı mı çekiyor yoksa keyif mi alıyor (Şehina’nın acı çekmesi ya da zevk alması)? Tüm bunları biz anlayamayız, biz birbirimizi dahi anlayamıyoruz.

Aslında, tüm insanlık üstsel varlıklardır, kendi egoistik özelliklerimizde gördüğümüz şekilde değil fakat gerçekten var olduğumuz genel bağlantıda olduğumuz şekilde.Yaradan ile tümüyle bağlantıda olmada. Bu seviyede tamamen O’na eşit ve denkizdir.

Bu yüzden, bu seviyeyi düşlememiz gereklidir, bunu gerçekleştirmek için, herkes kendisini ve arkadaşlarını bu seviyeye değer olarak görmelidir. Bu bizi yükseltmelidir.

Almanya’daki Avrupa Kongresinden,23 Mart 2013 Ders 3 

Takımın Tekyürek olarak Birleşmesi

Soru: Çocuklar bizlerin ve dünyanın gelecekleridir. Oyunlar oynayarak birlik olma üzerine çalışıyorlar. Bazen bu birlik olma oyunlarından sıkılıyorlar ve “Artık yeter! Sonunda birinin kazanmasını istiyoruz” dedikleri oluyor. Böyle bir durumda ne yapmamız gerekiyor.

Yanıt: Grubun içinde kazanmak isteyen bir kişinin olması bir problemdir. Bu oyunun doğru bir şekilde yönetilmediği anlamına gelir. Tabi ki, hem yetişkinler hem çocuklar her zaman kazanmak isterler. Bu bir dereceye kadar hepimizin içinde olan psikolojik bir dürtüdür. Ancak  eğitim zaten bir çocuğa yalnız başına kazanmanın imkansız olduğunu sadece birlik olarak kazanılabilineceğini yavaş yavaş düşünmeyi öğretmek demektir. Sonrasında alışkanlık ikinci doğası haline gelir.

Bu psikolojik bir durumdur. Dünyada bulunan birçok grup bu şekilde eğitilmişlerdir. Örnek olarak dalgıçlar, atletler ve bunun gibi. Psikolojik bir eğitim. Kişi bunu anldığı zaman, birşeyi başarsa bile bunu gruba borçlu olduğunu anlar. Bu yüzden, bu mutlaka öğrenilmesi gereken birşeydir. Bunu çocuklara öğretebiliriz bu sayede düşünmeye, hissetmeye ve bu şekilde davranmaya başlayacaklardır.

Batmakta olan bir denizaltıyla ilgili çok trajik bir hikaye vardır. Mürettebatın yarısının kendilerini kurtarma şansları varken diğer yarısının yoktu. Kurtulma şansı olan ekip denizaltıyı terketmeyi reddettiler ve sonunda hepberaber orada yaşamlarını sonlandırdılar. O kadar kendilerini birbirlerine bağlı hissettiler ki arkadaşlarını arkalarında bırakamadılar.

Bu örnek bize birlik için hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. “Ben”in olmadığı “Biz” duygusunun kişinin içinde gelişmesi için.

Almanya’daki Avrupa Kongresinden 22 Mart 2013, Ders 2

Bir Çoğu için Rol Model

Soru: İçimizde bu kadar darbe almış ve tamamen karanlık durumdaysak nasıl olur da bizler tek olarak birleşebiliriz? Herşeye rağmen, alma arzusu herşeyi yok ediyor. İçimizde sadece nefret varken, Yaradan’a nasıl bir talepte bulunabilir, nasıl bir dua edebiliriz? Bunun hakkında ne yapabiliriz? Evet, bir grupta olmam gerektiği konusunda hemfikirim ancak Fransa’da bu işler biraz karmaşık…

Yanıt: Hepimiz insan gelişiminde herşeyin daha sadece başlamakta olduğu bir safhadayız. Bizler herkesten önce yürümekte olan öncüleriz. Bu tabi ki çok zor. Etrafımızda bizim gibi düşünmekte olan kişiler bulabiliriz, birşekilde problemleri çözmemiz gerektiğini anlayan ancak bunu nasıl yapacağımız henüz bilmeyen. Bu biraz zaman alacaktır.   

Asıl soru şudur: Bizim gibi düşünmekte olan insanlarla gerçekten fiziksel olarak yakın olmaya ihtiyacımız var mı? Tüm dünyada bizimle çalışmakta olan ve birbirlerine paylaşımlar konusunda yardım etmekte olan birçok öğrencim var. Birlikte çalışmamız bizi birbirimize bağlar. Bu nedenle bir grup ve topluluk kurmamız gerekmekte.

Fransa’da bizim öğrencimiz olmayanlardan oluşan bir bölgede yaşıyor olabilirsin ama yine de bizimle bağlantıda olabilirsin. Diğer insanlar ile direk temas içinde olman gerekmiyor. Bu tabi ki önemli ancak bu olmadan da çalışmalarını yönetebilirsin.

Örnek olarak, İsviçre’de grup olmadan başarı ile gelişmiş olan bir arkadaşımız var. Mükemmel bir öğrenci! Ondan deneyimlerini sizinle paylaşmasını isteyebilirsiniz; o gerçekten birçoğu için rol model.

Almanya’daki Avrupa Kongresinden Ders 2 , 22 Mart 2013