Manevi Egoizm ile Dünyevi Egoizm Arasındaki Fark

Soru: Kabala Bilgeliği’ni çalıştığımız süre boyunca ego artmakta. Bu durum, bizim egonun büyümesini hızlandırdığımız görünümünü meydana getiriyor. Aramızdaki bağı geciktirdiğimiz sürece insanlık daha egoist oluyor.

Cevap : Ego, bizden insanlığa geçmez. Hakikaten de keskin biçimde gelişir ancak o içimizdedir. Dostlarına olan sevgiyi özlemleme ve arzulama derecene göre onlardan nefret ettiğini ve onlar tarafından reddedildiğini hissedersin. Maneviyatı özlemlemeyen birisi hiçbir şey hissetmez. Onlar sıradan dünyevi hayvansal dürtülere sahiptir ve fazlası da olmaz.

Eğer dostlarla birlikte “pozitif”e doğru çaba sarfedersem ve buna ulaşırsam buna “Pozitif Bir” diyelim. Sonra aniden “Negatif Bir”i hissederim. Ama ben sıfır düzeyindeysem, ilk dünyevi seviyedeysem, ben sadece bir hayvanımdır. Bunun, sıradan dünyevi bir ego olduğu anlamına gelir.

Manevi ego, tamamıyla farklı bir konudur; bu, grup içinde beni dostlarla daha kuvvetli bir bağa çekmek amacıyla vücut bulur. İlk başlarda her şey güzeldir, harikadır, “Hadi bağ kuralım arkadaşlar”! Bir yer kiralarız kendimize, herkes ateş içinde yanıyordur, herkes hararetle çalışıyordur. Aniden fark ederiz ki kimse kimsenin yüzüne bile bakmadığını hissetmekte. Bu, negatif bir manevi seviye anlamına gelir ve bu iyi bir şeydir.

İşte tam burası üzerine yükseleceğimiz yeni bir seviyedir ki buradan “Pozitif İki” seviyesine geçeriz. Hemen ardından bu kez “Negatif İki” sahne alır. Ve bu böyle sürüp gider. Bu zigzaglar olmaksızın gelişemeyiz.

Kabalist Şimon’un (Zohar yazarı Raşbi) öğrencilerinin birbirlerini yakmaya hazır olduklarının yazıldığı gibi insanların ne tür bir egoya sahip olduklarını hayal edebiliyor musunuz?

Böyle bir seviyeye yükseldiğinizde bu nitelikler içinizde açığa çıkar. Anlaşıldığı üzere yeni bir çevre inşa etmek zorundayız. Sizi destekleyen ve yöneten güçlü bir grup olmaksızın bu seviyeye ulaşamayacaksınız. Bu durum gerekli olduğu zaman sizi “sallar” öyle ki uyanasınız ve nerede olduğunuzu göresiniz; bu, sizi ve diğerlerini dağıtım yapmak gibi, geceleri (sabah derslerine) uyandırmak gibi grup içindeki görevleri yapmaya zorlar. Bu olmaksızın ilerlemek imkansızdır.

İlk başlarda grup içinde minnacık bir ego belirir. Ancak dostlar bunu fark edemezse, grupta yardım edecek birileri ortaya çıkmazsa  grup düşer. Ara sıra bu tür gruplar olduğunu duymaktayım.

O halde manevi gelişimin ciddi işaretleri belirdiğinde gerçekten mutlu olmalıyız. Esasen manevi egoizm budur.

(7 Aralık 2012 tarihli Novosibirsk Kongresi’nin 1. dersinden)

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed