Dünyamız Nasıl Kuruldu?

Kabalistik temel güçler bizlere daha yüksek yönetim sistemini tarif ederler yani hissetmediğimiz fakat bizim üzerimizde işleyen güçleri.

Güçleri görmüyoruz ancak sadece onların üzerimizdeki etkilerini hissediyoruz, iletkenler vasıtasıyla akan elektrik akımını görmediğimiz gibi. Ne zamanki lamba yanar veya elektrik taşıyan bir iletkene dokunduğumuzda bizi çarparsa bir akım olduğunun farkındalığına geliriz. Aynı şekilde, bize de ne olduğunu bilmiyoruz yani bizi etkileyen gücün ne olduğunu.

Hareket ediyoruz, büyüyoruz, bir şeyler düşünüyoruz ve bazı olayları deneyimliyoruz, etrafımızda sürekli bir şeyler oluyor. Ve tüm bu olaylar nereden geliyor? Bizi kim yönetiyor? Prensipte bunu bilmiyoruz. Bizler her şeyin şans eseri veya bir şeyler hakkında düşündüğümüz için gerçekleştiğini düşünüyoruz. Ancak düşüncelerim nereden geldi, bu düşüncelerin neden benim olduğunu bilmiyorum.

Şöyle ki, dünyamızdaki bir kişi tüm dünyanın, tüm sistemin sadece küçük bir kısmını görür ve böylece bu kişi gerçek dünyadan kopuk haldedir.

Gerçek dünya daha büyüktür. Nereden geldik? Neden bu koşulda, bu kaderde, bu ailenin içinde doğduk? Evrenimizin kökeni nedir?

Bir zamanlar evrenin sonsuz olduğunu düşünüyorduk. Öğrenci iken bize her şeyin ezelden var olduğu söylenmişti.

Daha sonra aniden keşfettik ki evren sadece 14 milyar yıl önce var olmuş, Big Bang (Büyük Patlama) ile başlayarak ve daha ileri yayılarak, şöyle ki bu da sınırlı bir durum demektir. Ve bundan önce ne olmuş? Bilinmiyor. Ancak dünyamızın doğum günü olarak bu tarihi biliyoruz.

Daha ötesi, modern bilim bize eğer maddenin, atomların ve daha sonra atomların ötesinin, ilksel parçacıkların ötesinin içerisine girdiğimizde o zaman orada her şey yok olduğunu gösteriyor: maddenin olmadığını, düşünce formlarının içinde güçlerin olduğunu. Elektronlar, protonlar ve nötronlar ve ilksel parçacıkların var olmadığını, düşüncenin etkilerinin var olduğunu gösteriyor. Tüm bunların hepsinin sarsılmaz olduğunu göz önüne alsak bile ortaya çıkan şudur: madde, enerji, bilgi tüm bütün bunların hepsi bilmediğimiz bir şeylerin içerisinde çözüldüğüdür.

Bugün, bilim buna geldi. Ve işte bu yüzden bununla iletişim kurmakta zorlanıyoruz çünkü bizler böylesi bir anlayış ile iletişim kurmak için dizayn edilmedik. İşte bundan dolayı, bilim bir krize geliyor ve bu krizin arkasında, Kabala bilimi ifşa oluyor.

05.11.2012 Tarihli Gürcistan Kongresinin 1. Dersinden

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı:

Sonraki yazı: