Yoğun Bir Sorgulama

Soru: Kendi durumlarımı nasıl idare edebilirim? Otomatik olarak mı gelişir yoksa ben onları uyandırabilir miyim?

Cevap: Ben durumlarımı dostlarımla bir daire içerisinde oturup aramızdaki bağlantılarla ilgili farklı problemleri ve seçenekleri tartışırken idare ederim: Ego bizlere ne zaman yardımcı olur ve bizi ne zaman rahatsız eder? Bizler ihsan etme ve sevgi niteliğini, bağı, karşılıklı garantiyi vs. nasıl çekebiliriz?

Biz bu sorunları tartıştığımız zaman,  ‘‘dostumu dinlemek istemiyorum; fakat dinlemek zorundayım’’, ‘‘O benden daha alçak ya da yüksektir’’, ‘‘Onun cevabıyla aynı fikirdeyim ya da değilimdir vs.’’ gibi gayri ihtiyari farklı zıt koşulların içinde olurum. Onunla ben neden aynı fikirdeyim?  Çünkü onu seviyor olabilirim; ama bir başkasını sevmiyor olabilirim bu yüzden onu dinlemek ve hatta onun söylemek zorunda olduklarını duymak istemem.

Öyle ki egoizmin ve özgeciliğin üstesinden geldiğim her seviyenin her yerinde sadece süreç değil, konunun kendisi,  sözler, etkileşimler  vardır. Sonunda içimdeki bu iki zıt niteliğin yoğun arınmasının bir ifşası vardır.

Dahası, ben bütün dostlarımla tartışma içindeyken, ilk olarak kendi özniteliklerime yoğunlaşırım, sonra onları emerek kendimi genişletirim. Böylece, bir kişi birçok açıdan iki zıt güç arasında entegrasyonu ve iletişimi geliştirir.

23/9/12 Tarihli Kabala’nın Temelleri adlı Sanal Dersten alıntı

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed