Çalıştaylar İlerlemek İçin En Hızlı Yoldur

Soru: Çalıştaylardan ne elde ediyoruz?

Cevap: Çalıştaylar aramızdaki bağın cinsini netleştirmemize yardımcı olur.

Soru: Gerçekten de dostlarla aramdaki bağın eksikliğini mi keşfederim yoksa bunun zıddını mı?

Cevap: Her ikisi de. Çalıştaydaki sorular vasıtasıyla nerede olduğum ve arzuladığımı edinmek için olan eksikliğimi netleştiririm.

Diğer dokuz arkadaşımla beraber, bize sorulmuş olan soruyu netleştirmeye ve onların düşünce ve görüşlerine işlemeye başlarım, öyle ki bağın aynı cinsi ve netleştirmenin çeşidi hakkında neler düşündükleri. Bunun vasıtasıyla, onlarla temas kurmuş olurum. Hangi ölçüde “bağlandığımızı” görmüş olurum.

Hepimiz farklıyız ve çalıştaylarda nasıl bağ kurmamız gerektiğini netleştiririz. Bu mümkün mü? Kiminle bağ kurmalıyım? Hemfikir miyim yoksa değil miyim?

Aramızda sürekli bağın formlarını inşa ederim. Çalıştay budur ve çalıştay bu kolektif ağı netleştirmiş ve ifşa etmiştir. Böylece benim iki görevim vardır:

  • Bir taraftan, dostları öylesine yüce görmeliyim ki onların arasında kendimi eğebileyim ve onların arasında küçük olabileyim. Onlarla kıyas ettiğimde, ben sıfırım, onların hepsi 1 iken ben onlardan sonra gelen sıfırlarım. O zaman, onların içerisine girmiş olurum ve ‘‘manevi bir embriyo’’ haline gelirim.
  • Diğer taraftan, bir veya on veya yüz olmalıyım ve onlar sıfır olmalılar. Ancak burada onların ‘‘sıfır’’ olmaları demek benim onlara ne kadar çok ihsan edebileceğim, ne kadar yardımcı olabileceğim ve onlara nasıl destek olabileceğimi belirtmek içindir.

Öyle ki, bu iki uç tarafta, onları (=•=) dengeye getirecek bir orta çizgi yaratılır. Böylece ortak bir zemine ulaştığımızda denge noktası yaratılır. Her bir dost bir diğerine elinden geldiği kadar yapabildiği ölçüde saygıyla yaklaşır ve her biri kendisini diğerlerinin önünde yapabildiği kadar onların gözünde çalışmaya ve amacı yükseltmek için hazır bir koşula gelir.

Dostlarla beraber olduğumuzda ve çalıştayda soruları tartıştığımızda tüm düşüncelerimiz bunlardır. Onları duyarım, birinin saçma konuştuğunu, diğerinin soruyu anlamadığını ve üçüncünün ise duygusal konuşmaktansa mantıklı konuştuğunu düşünürüm. Dördüncü ise kalpteki noktadan konuşuyor gibi görünür fakat ben bu defa da benden daha derin ve akıllı olan sözleri için öfkelenirim.

Böylelikle, çalıştayda dostlarla karşılıklı çalışmaya ve farklı durumları deneyimlemeye başlarım ve bu olması gerekendir. Sadece neyin olduğunu ciddi bir şekilde tutmaya ihtiyacımız vardır. ‘‘Buraya geldim, enerjimi onlara aktarmak için, onlarla bağ kurmak için ve her birinin gücünü almak için. Bu bir buçuk saatlik çalıştay benim için en yararlı zamandır.’’

Şüphesiz ki yabancı düşüncelerin beni farklı doğrultulara nasıl fırlattığını ve içsel direncimin dostlarla hemfikir olmaya izin vermediğini görürüm. Harika! Daha yoğun arınma ve daha yüksek bir ‘‘frekansta’’ çalışmak için böyle başka bir fırsat bulamam.

Üzücü olan şey ise çalıştaylar esnasında siyasetçiler gibi kelimeleri değiştirenlerin, hafızalarında sahip oldukları bankadan farklı açıklamalar kullananların ve psikolog ve analizcilerin olmasıdır. Asıl önemli olan şey, burada, kalbimde deneyimlediğim hissiyatımdır.

Bizler egonun sonu gelmeyen dürtülerinden öğrenmeliyiz ki bu bize ‘‘yardımcıdır’’. Egomuz Yaradan’ın ellerindeki ‘‘melektir’’ ki bunun vasıtasıyla Yaradan bizi uyandırır. Öyleyse Yaradan’ın bir an bile dinlenmeme izin vermediğini ve egomu farklı yollarda olabildiğince hızlı bir şekilde benim ilerlememi sağlamak için tekrar ve tekrar nasıl uyandırdığını görmeliyim.

Çalıştaylar en yararlı zamanlardır ancak eğer her gün bunları yapmaya başlarsak hazır bulunanların sayısı aniden düşecektir ve bir yük, sıkıcı çalışma haline gelecektir. Kongreyi bir veya iki hafta veya bir veya iki ay, ta ki başarana dek, ta ki manevi seviyeye ulaşana dek devam ettirmek iyi bir fikir olduğunu düşünebiliriz ancak zayıfız. Bizler bir veya iki gün bunu tutabiliriz daha fazlası değil.

23.09.2012 Tarihli Günlük Kabala Dersinin 4. Bölümünden, Sorular ve Cevaplar

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed