Karşılıklı Sorumluluk, Manevi Doğumumuz İçin Önkoşuldur

Birisine herkesin ona bir düzen içinde ihtiyacı olan ne varsa sunmasından dolayı karşılıklı sorumluluğa teşekkür edin. Böylelikle o da diğerlerini düşünebilir. Bu onun egosunun üzerine yükselebilmesi için gerekli olan tek koşuldur.

Başka bir güç yok. Ego bizi domine eden tek güçtür ve egoyu sadece grup içinde etkisizleştirebiliriz.

Eğer grup etkisizleştirmezse ve egomu iptal etmezse bunu kendi başıma yapamayacağım kesindir. Onun içinde sonsuza dek gömülü olacağım ve varoluş için doğamayacağım demektir. Karşılıklı sorumluluk, benim için hayatın kanunudur; manevi doğumum için önkoşuldur.

İhtiyacım olan her şeyin tüm korunma ve önleminin güven hissini gruptan almadıkça kendi üzerime yükselemeyeceğim. Esasen bu, bendeki bu hisse yönelik doğumu veren ve bir daha da bana bağlı olmayacak olan karşılıklı sorumluluktur. Eğer dostlarımın karşılıklı sorumluluğu beni etkilerse onlar hakkında hiçbir biçimde düşünmeyi bırakmayacağım. Bu iş böyle işler.

Bu annesinin kucağındayken hiç endişesi olmayan bebeğin durumuna benzer. Bebek, içgüdüsel olarak güvendedir ve ihtiyacı olan ne varsa karşılanacağını hisseder. İşte ben de grubun kucağındayken tüm sorunlarımın, düşüncelerimin, endişelerimin ve sorularımın geçtiğini hisseden bir bebek gibi olmalıyım.

Bana bağlı olan hiçbir şey yoktur; sanki havada süzülüyormuşum gibi. İşte bu hareketin ardından diğerlerini düşünmeye başlayabilirim.

Üzerimizde işleyen güçlerden, değişmez yasalardan bahsediyoruz. Bu benim bir fantezim ya da tahminim değil. Eğer karşılıklı sorumluluğun gücü üzerimde işlerse o zaman kendimi çözerim ve isteyip istemememe bakmaksızın hiçbir fark oluşturmaz. Eğer dostlarım üzerimde bu güçle çalışırsa, egonun gücünden bağımsızımdır. Ve bu andan itibaren diğerlerini düşünebilirim.

(24 Eylül 2012 tarihli günlük Kabala dersinin ilk bölümü, Baal HaSulam’ın yazıları)

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: