Daily Archives: Şubat 16, 2012

Genç Nüfusun İşsizliğini Zaptedebilmek?

CNBC Haberi’nden: Gençlik ve İşadamları Temsilcileri perşembe günü Davos’daki Dünya Ekonomik Forumu’nda gençlerin tecrübe kazanmaları için en fazla 2 yıl olmak üzere, ücretsiz çalışmaları konusundan bahsettiler.

Birleşmiş Milletler delegeleri ve delegelerinden Maurice Levy (Publicis Grubu’ndan sorumlu idari yönetici ve CNBC tarafından sunulan tartışma programında ‘’kayıp ve işsiz gençlik nasıl kurtarılır’’ tartışma katılımcısı) tarafından  gençlerin bir iki sene için gönüllü çalışmasının önemini vurgulayan yeni bir teklif sevk edildi.

‘’Uluslararası Çalışma Örgütü’nün bu hafta  eline ulaşan verilerine göre,  önümüzdeki on yıl içerisinde  yükselen  nüfus ve finansal krizin etkileri ile başedebilmek için dünyada 600 milyon yeni işe ihtiyaç duyulacaktır’’.

Yorum: Bu şekilde Kapitalistler işsizlik problemini toplumun omuzlarına bindiriyorlar. Bunun yanı sıra devlet işsizleri desteklemelidir. Fakat dünya yeni çalışanlara ihtiyaç duymayacak; aksine işsizlik artacaktır. İnsanlar işsizlik yardımlarından daha fazla gider oluşturan gereksiz işler ile uğraşmamalıdır. Topluma faydalı olarak, insanı birlik oluşturma amacı ile eğiten, karşılıklı paylaşıma yönelten konular ile ilgilenmelidir.

Posted on January 31st, 2012

Köke Bak

Soru: “Yaratan’a memnuniyet vermek” ne anlama geliyor? Yaratan ihsan etme niteliği, ben kime memnuniyet veriyorum?

Cevap: Dünyanı bu şekilde hayal ediyorsun: Onlarla bir şey yapabileceğin ve karşılığında onlardan reaksiyon alabileceğin imajlar olarak. Tüm bu figürlerin arkasında Yaratan’ın olduğunu ve hepsinin sadece Yaratan’ın ayakta tuttuğu figürler olduğunu ve bu figürler vasıtasıyla Kendisini sana milyarlarca açıdan teşhir ettiğini hissetmiyorsun.

İhsan etme niteliği, ihsan edendir. Sonuçta, birine karşı yaklaşımını onun dışsallığına göre oluşturmuyorsun, yaklaşımını karşındakinin özüne uygun olarak oluşturuyorsun. Bir çok anlayıştan yapılmış gibi gözüküyor, fakat neredeler? Etin içinde mi ya da bir figürün mü içinde? Bir insan figürünü “havada”, bedenden arındırılmış bir şekilde hayal etmeye çalış. Tüm maneviyatı ondan al ve tüm arzularını, tutkularını ve aslında hayvansal bedenin dışında bulunan düşüncelerini ondan çekip al. Bedeni kıyafetlerinden arındır ve dikkatini o kişinin özüne ver.

Daha sonra aynı şekilde Yaratan’ın özüne bak. İkisi arasındaki fark, Yaratan’ın özünün bütün olması ve her şeyi içermesidir. Herkesi yönetir. O doğanın genel gücüdür, doğanın genel kanunudur, doğanın iyi ve iyiliksever olan genel aklıdır. Genel akıl iyidir ve yürüten güç de iyilikseverdir.

Gördüğümüz şeyden aklımız karışmamalı. Özleri dikkate almanın zamanı geldi. Beden yoktur. Kişinin özü aslında ebedidir ve ben onunla bağ kurmak istiyorum. Bu, gözümde sanki bir “hayalet”’miş gibi canlanıyor olabilir fakat aslında sonsuz ve sınırsızdır. Özlerimiz Eyn Sof’un Malhut’unun farklı bölümleridir. Bağ kurduğumuzda bu sanki, tüm bu farklı bölümlerin onun üzerine “yayılması”, en sonunda onun bir araya getirilmesi ve düzeltilmiş kabın yaratılması gibidir. Gruba içsel gözlerle bakmanız gerektiğini unutmayın.

– 14.02.12 tarihli Günlük Kabala Dersinin dördüncü kısmından alıntıdır, “On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş”.