Daily Archives: Ocak 24, 2012

Dünyayı Kadınların Gözlerinden Görmek

On binlerce yıldan bugüne kadar, kaderin istemiyle geliştik ve gerçekte çok az şey elde ettik. Psikoloji – insan, onun doğası ve iç dünyası hakkındaki bilim, sadece yüz yıl kadar vardır. Onun varlığından önce, davranışlarımızı araştırmanın gerekli olduğunu düşünmedik ve hayvanlar gibi şans eseri geliştik. Sadece şimdi, insanlar, toplum ve çevre hakkında bilgiye ihtiyaç hissediyoruz; çevreyi nasıl yaratacağız ve hayatımızı doğru şekilde nasıl düzenleyeceğiz.

“Beden dışındaki hayat” kavramı, kulağa mistisizm gibi geliyor, fakat onunla hiçbir ilgisi yoktur. Bu, kişinin kendisine dışarıdan bakma becerisini geliştirmesi, dünyayı diğer kişinin gözlerinden görmesi demektir. Böyle yaparak, birbirimizi anlama becerisini ediniriz. Ve bu tam da yapabilir olmamız gereken şeydir.

Erkekler için dünyaya kadınların gözünden bakmak neredeyse imkânsızdır. Fakat hemen hemen herkes bir ailede yaşar ve bir aile yaratmanın gerekliliğini anlar; aksi takdirde, dinazorlar gibi türümüz tükenecek. Çocuk sahibi olmaya ve onları yetiştirmeye zorunluyuz. Dolayısıyla, karşı cinsin psikolojisini anlamak ve sadece nasıl düzgün şekilde yaşanacağını değil, aynı zamanda bu yaşamdan nasıl keyif alınacağını da bilmek önemlidir.

Birbirimize dahil olma durumuyla, dünyanın diğer yarısını buluruz. Biz bu şekilde yapılandırılmışızdır. Ve buna, “beden dışındaki hayat” denir; yani dışarıdan ilave bir algı ediniriz. Bu ana kadar, bedenimin içinde bencilce geliştim ve arzularımı mümkün olan en çok şekilde tatmin etmeye çalıştım ve diğer kişinin bilgisini, düşüncesini ve bakış açılarını mümkün olan en az şekilde dikkate aldım. Bugün, tüm dünyayı içine alan kriz, beni diğer kişinin parçası olmaya ve onun bakış açısını, düşüncesini ve içsel dünyasını kabul etmeye zorluyor. Ve sonra, ben görünürde kendimden çıkarım ve diğer insanların parçası haline gelirim. Böylece, tüm insanlığın arzularını ve düşüncelerini, onun tüm olasılıklarını edinirim. Sanki kendi bedenimi terk ederim ve tüm realiteyi hissetme becerisini edinirim.

Burada, eski dönem yeni döneme, realitenin tamamen farklı bir algısına yol veriyor. Şimdi, realiteyi kendi dar algımla değil, tüm insanlık tarafından biriktirilmiş kolektif bir his ve anlayış aracılığıyla görme ve hissetme fırsatına sahibim.

Eğer diğer tüm insanlara yakınlaşırsam ve tüm genişliği ve çeşitliliği içinde sunulan bir toplumda yetiştirilirsem, o zaman yaşamı, kendi bireysel olanımdan ziyade, hislerin ve algıların tüm görüntüsünde görme becerisini edinirim. Nihayetinde, artık tüm insanları dahil ederim ve dünyaya dair paletim çok daha zengin hale gelir.

Kab TV’de “Yeni Bir Hayat”, Bölüm 3, 29/12/2011

Kısa Zamanda İyileş!

Soru: Bazen alışılmamış ve çok güçlü koşullardan geçiyoruz. Eğer grupla, öğretmenle ve dostlarla bir aradaysan çok iyi fakat evde tek başına, sanal ortamdan çalışan bir insan bu durumda ne yapmalı?

Cevap: Şöyle yazılmıştır “Yaratan tüm kırık kalpleri iyileştirir.” Ben senin koşullarının efendisi değilim. Bilakis, kişiye gelen Işık kişinin seviyesini, koşulunu, kişiliğini, ruhunun kökünü ve tüm parametreleri tam olarak göz önünde bulundurur. Biz, tüm bunları hesaplamaya ve her durumda bunun nasıl olması gerektiğini söylemeye muktedir değiliz.

Fakat eğer gereken her şeyi yaparsak, o zaman ilerleyişimiz her zaman en uygun şekilde olur. Kişi, şu an içinde bulunduğu koşuldan bir sonraki koşula yükselmesi için milyonlarca parametreye göre eksiksiz bir biçimde hesaplanmış bir yolla yukarıdan etkilenir.

Tüm bunları değerlendirmek ve kontrol etmek senin işin değildir. Bunu anlayamazsın – bunların tamamı sadece yukarıdan aşağıya genel sistemi edindiğinde görülür. Atzilut dünyasına yükseldiğinde – Atzilut dünyasının en üst kısmına (GAR) – ve Aba ve Ima (Üst Baba ve Anne) Partzuf’larına bağlandığında ki bunlar çok üst seviyelerdir, o zaman yaratılış planının nasıl çalıştığını görmeye başlarsın. Bu, mümkün olabilecek tüm hazlar içinde en büyüğüdür.

Bu, Şehina’nın aydınlanması diye adlandırılır – yaratılışın amacının, üst zihnin, üst gücün, yaratılış planının – ki bunların tümü sevgidir – Sonsuzluk dünyasının Malhut’unun tamamını nasıl doldurduğunun ve onu tüm detaylarında nasıl bir ıslaha getirdiğinin algısı. Bu, kişinin mutlak surette kusursuz koşuludur.

Fakat kişinin geçirdiği koşulların, aynı zamanda kişiye herhangi bir zarar getirebileceğinden korkmayın. Aslında bu koşullar ruhun iyileşmesinin, şifa bulmasının safhalarıdır. Bu tıpkı çok uzun zamandır hasta olan ve birden ani bir iyileşme hissedip, sağlıklı olmaya başlayan bir insanın durumuna benzer. Birden algıları keskinleşir, gözleri açılır ve içinde güçler kazanır ve böylece hastalık yavaş yavaş geçer. Bu şekilde yavaş yavaş iyileşiyoruz…

– 23/1/12 tarihli Günlük Kabala Dersinin birinci kısmından alıntıdır, Şamati.