Daily Archives: Aralık 15, 2011

Kötü Bir Arzu Bir Nevi Hediyedir

Zohar Kitabı, Bölüm ”VaYera (Ve Yaratan Göründü),” Madde 167: Yaratan bir kişiyi sevdiği zaman, ona bir hediye gönderir. Ve hediye nedir? Öyle ki fakir olan bununla ödüllendirilir.

İçinde yaşadığımız dünya manevi dünyaya zıttır. Manevi dünyadaki bir hediye bu dünyada bir ceza gibi anlaşılır yani tam tersi. Bu yüzden Üst realite ile ilgili denir ki: ”Ters bir dünya gördüm”.

Yukarıdan bir hediye, bir arzu vasıtasıyla olan bir uyanıştır. Bizler hepimiz duran seviyeden, ”küllerden” yaratıldık. Diğer bir ifade ile arzuların öylesine düşük bir seviyesinden geldik ki kişi kendi manevi varlığını veya maneviyat için olan arzusunu hissetmediği bir yerdir, kişi nereden ve neden geldiğini bilmez ve hayatın anlamının amacının farkında değildir. Kişi hiçbir şey hissetmez. Bu bizim başlama noktamızdır.

Herşey sadece arzunun yükseltilmesi ve güçlendirilmesi vasıtasıyla gelir. Bununla ilgili şöyle denir: ”Kötü eğilimi Ben yarattım”. Ancak burada bunu hissetmek ve bu yaratılışı kendisinin içine indirgemek kişiye bağlıdır. Zaman geçtikçe bu eğilim kişinin içinde daha fazla uyanır ve bunun gerçekten kötü olduğunu kişi tanımlamalıdır.

Yaratan bir arzu uyandırır, ancak kişi bu arzunun bozuk olduğunu idrak etmeli ve bunu almaktan ihsan etmeye, kötüden O’na benzerliğe çevirmelidir. Bu tamamen kişiye bağlıdır. Denir ki: ”İşin Başı ve Sonu Benim” Yaratan bir arzu verir ve daha sonra kişi bu arzuyu bir analize götürmeli ve alınan arzunun içinde sevinçli olmalıdır. Kişi, hocası, grubu ve kitapları vasıtasıyla bu arzunun içindeki kötüyü tanımak fırsatını aldığı için mutludur. Kişi anlar ki bu bozuk arzu Yaratan’dan geldi, şu prensibe göre: ”Kötü eğilimi Ben yarattım”

Daha sonra bu kişi arzusuna uygun bir yaklaşım geliştirir: Kişi bu arzuyu iyiye, Yaratan’a eşitliğe, İhsan etmek isteği için, değiştirmek ister. Kişi bu karara geldiği zaman, Yaratan’dan bu arzusunu dönüştürmesini talep etmeye başlar.

Kişi o zaman bu taleple Yaratana yakarır. Bu aksiyona ”Oğullarım Beni yendi” denir. Ve Yaratan kişiye kötülüğü iyiliğe dönüştüren güç, perde bahşeder. Bu, ”İşin Sonu Benim” cümlesinin anlamıdır. Bir kişiye arzu vererek, Yaratan şimdi onu dönüştürür.

Ara durumda kişi bağımsız bir şekilde ne aldığını ne istediğini ve Yaratan’dan ne talep ettiğine karar verir ve gelişimin bu safhaları vasıtasıyla, kişi Yaratana mutlak benzerliğe doğru ilerler.

Zaman geçtikçe kişi daha fazla bilgi, farkındalık, anlayış, edinim ve ona kötü eğilimi veren Yaratan için sevgi koşulunu elde eder, böylece kişiye Yaratandan ne kadar farklı olduğu ve O’na nasıl benzer hale gelebileceğini fark etmesi için fırsat sunulur. Bu duruma şükürler olsun ki kişi Yaratandan bu dönüşümü ve yakınlaşmayı talep edebilir, bunun yanı sıra bağımsızlığı, mükemmelliği ve Yaratana bağlanmayı elde eder.

Bu süreci anlayan bir kişi ne zaman Yaratandan kötü bir arzu alırsa O’nu haklı çıkarır. Bu durumda, bunun içinde kötülük görmüyorum daha ziyade yeni realitemi ortaya çıkarabilecek bir hediye olarak görürüm. Anlarım ki Yaratan beni bağımsız ve O’na benzer yapmak için içimde sevgiyi ortaya çıkarmaya çalışır.

04.02.2011 Tarihli Günlük Kabala Dersinin 1. bölümünden, Rabaş’ın Yazıları