YARATAN OLMADAN İNSAN, İNSAN OLMADAN DA YARATAN YOK

Yapabileceğinden daha az İhsan ediyorsan eğer, buna ihsan-etme denmez. Orta-Çizginin doğuşunu mümkün kılmak ancak, en hassas noktayı kendine kriter edinerek inşasıyla olur:

Maksimum Aşpaa (maksimum İhsan). Orta-çizgi ölçütü, tarafımızdan bilinmediği gibi, başından itibaren de var değildir. Ancak O içimizde bulunan, Yaratan’a benzemesi için var etmek istediğimiz İnsandır.

Bu orta-çizgiyi Yaratan’ın suretinde, iki güçten oluşan: Dişil ve Eril, Sağ ve Sol nasıl inşa edip oluşturacağız? İnsan denen bu bağlantı nedir ve yaratılışta ne şekilde bulunmalıdır, bunu bilmiyoruz. Doğduğunda “Ben” denilecek ve öncesinde asla Ben olmayan. Yaratan’ı göremediğimden doğal olarak baştan bu bilinmiyor! Tekamülümü tamamlayıp on sefirotu tam olarak oluşturduğumda, dokuz değil ve onbir değil! Ortaya çıkana “BouRe” (Gel ve Gör) denilecek.

Orada ben kendimi ve Yaratan’ı bitlikte ifşa edeceğim. Yaratan olmadan İnsan ve insan olmadan Yaratan ifşa edilemez. Sadece Birlikte.

Orta-Çizginin modeli ya da formu elimizde mevcut değil bize düşen onu aramak ve arzulamak, ancak o zaman örnekler keşfetmeye ve Yaratanla bağlantı kurmaya başlar ve Orta-Çizgiyi bulmamız için gönderdiği ipuçlarını ve bizimle oynadığı yöntemi anlamaya başlarız. Başka türlü onu anlayabilmemiz mümkün değil, ancak, karanlıkta olduğumuzun bilincinde ve arama çabası içinde olursak.

“Bet Amikdaş”ın (Tapınak) inşasında, tüm sütunlarımız bunlar arzularımızın tamamının her seviyesinde Yaratan’ın Suretinin keşfi: Cansız, Bitkisel, Canlı ve  Konuşan.

07-02-10-Zohar Kitabı dersinden alıntıdır.

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: