Üst Güç Bize Önce Sırtını Açar

Günümüzde başarı, bizim, doğanın programını nasıl yürüteceğimize bağlıdır. Doğa bizden bağ kurmamızı istiyor ve bugün doğa bu durumu açık bir şekilde kendi parçasından yani üst gücün parçasından bize gösteriyor. Bu güç biz onu ifşa edelim diye bize yakınlaşıyor ancak biz bu durumu kötülük olarak algılıyoruz.

Üst güç daha alttaki kısmını, AHP’yi size ifşa ediyor, Yaratan’a kendinizi iliştirmek için bir fırsat veriyor. O, ihsan etmek formunda ifşa olur ancak sizler bunu karanlık, kafa karıştırıcı ve zayıflık olarak algılıyorsunuz. Ve şimdi, ne olursa olsun, kendinizi O’na bağlamalısınız.

Biz bitişik dereceleri açıklıyoruz: Üstteki ve alttaki. Ve şimdi üst derece, AHP de Bina, Elokim, Yaratan kendisini bize en küçük derecede ifşa ediyor. Ve bizler bunun anlayışının algısına gelmemiz için çaba sarf etmeliyiz. Örneğin doğa, bunun hakkında hiç bir şey yapılamaz: Doğa kendisini bizlerin bağ kurmamız gerektiğini göstererek bize ifşa ediyor.

Üst’ün AHP’si bizden onu (bağ kurmamız gerektiğini) talep ediyor, kabul etmemiz gereken arzulanan formu bize ifşa ederek ve o zaman kendimizi iyi hissedeceğiz. Aksi halde, O üzerimizde parıldayacak ancak bu yansıması bize karanlık gibi olacak, yani Işık (Ohr) değil ancak gece (Orta). Ve bizler kendimizi bütünüyle kötü hissedene dek O’ndan bu etkiyi almaya devam edeceğiz ve halen bizler bu kötü etkinin baskısı altında değişmeye ihtiyaç duyacağız ve O’nun gücüyle hem fikir olmaya geleceğiz.

İşte bu yüzden bize olan her şey kriz olarak yorumlanıyor, gerçekte bu bir kriz değil, daha ziyade bu bizlerin yükselmesi gereken bir sonraki daha üst derecenin ifşasıdır. Bunu daha hızlı bir şekilde anlamamız bizim için olan tüm süreci daha fazla kolaylaştıracaktır, geçmemiz gereken bir yol veya diğeri yani ya kendi isteğimizle veya zorla.

İşte bu yüzden insanlara gidip bunları onlara açıklamaya çalışıyoruz. Ve daha fazla insan bunu keşfetmeye başladı hatta dinlemeseler veya fazla anlamasalarda yine de bu bilgi kitlelere bir şekilde aktarılırsa bu durum onları etkilemeye başlayacaktır. Kitlelerin görüşlerinin özel bir gücü vardır çünkü bu görüş daha geniş bir insan tabanına sahiptir ve bu yüzden insanlar aniden bunu hissetmeye ve anlamaya başlayacaklar.

İçlerinde aniden beliren bu arzunun sebebini bilmeden birliğin yönüne doğru hareket etmeye başlayacaklar. Eğer görüş kitleler vasıtasıyla yayılırsa herkesin mutlaka bağ kurması gerektiği yönünde tek bir kelime duyması bile yeterli olacaktır ve bu iyi bir durumdur.

Bu durum Yaratan’ın yaratılanlarına ifşası olarak adlandırılır, hemen O bizimle ilk derecede temas kurmak için hazırdır. Ve işte bu yüzden bu derece O’nun alt kısmı,AHP olarak bize ifşa oluyor. Fakat biz buna kriz diyoruz – alt ve üst arasındaki denge, ahenk ve bağ eksikliği.

Bizler niteliklerimizi O’nun nitelikleriyle eşitlemeliyiz çünkü Üst yönetime dengeye gelmeye bizi zorlayan kanun her yerde işliyor. Eşitlemediğimiz zaman acı çekeriz ve eğer bizler niteliklerimizi O’nun nitelikleriyle eşitlemeye, dengeye getirmeye başladığımızda mutlu olacağız. Üst Olan değişmez, O basitçe kendi niteliklerini bize daha fazla açmaya çalışıyor – O’nun AHP’si kendimizi ilişkilendirmemiz gerekendir. Ve bizler şuan ki durumumuzda bunu yapmadığımız zaman, O’nun AHP’si daha önce belirlenmiş bir programa göre işler ve aşama aşama daha ve daha fazla ifşa olur. Bu durum sanki O’ndan gelen karanlığın tamamıyla bize dayanılmaz olana dek Sırtını bize dönmesi gibidir. Ve daha sonra bu büyük acı ve darbenin etkisi altında bizlerin kendimizin bir şeyler yapması gerektiğinin ihtiyacını duyarız.

Üst olan Kendisini daima daha yüksek bir formda, düşüncenin formu içinde ifşa eder ve böylece bize gelişim için bir fırsat verir. O, Kendisini bir hüküm veya güvenlik eksikliğinin formunda ifşa etmez. Esas olarak Yaratan, Kendisini anlayış, kafa karışıklığı ve kontrolde yeterli olamamanın bir eksikliği olarak ifşa eder. Yaratan ilkönce içinizdeki insan derecesini geliştirmek için gayret eder; O sizin anlamanızı, hem fikir olmanızı ve kendinizi ve çevrenizi değiştirmenizi ister – seviyenizi, tüm dünyanızı O’na göre yapılandırmak.

Ancak eğer muvaffak olamazsanız, O çok az biraz daha açar zira bu durum O’nun içindeki bir mekanizma gibi işler, buna ‘zamanında’ (Beito) denir, bir saat gibi. OAHP’sini daha ve daha fazla göstermeye devam eder öyle ki sen en sonunda reaksiyon vermeye mecbur kalırsın. İşte bu yüzden bizler beklememeliyiz!

Diyebiliriz ki bizler şimdiden pratik Kabala ile ilgileniyoruz.

02.09.2011 Tarihli Günlük Kabala Dersinden, Baal HaSulam’ın Mektubu

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı: