Gerçeğin Tadı

Şu anda tüm kötülüklerin daha azını egoistçe seçerek ilerleyişimizin derecesini hızlandırma fırsatımız var. Açıkçası bu daha özgür seçim değil çünkü özgür seçim neyi istiyorsam onu seçmeme izin verir oysa ki burada bana sunulan sadece acı ve haz ve bana deniliyor ki: “Seç!” Baal HaSulam terazinin iki ucunu tanımlıyor: “acıya karşı tatlı” ve “gerçeğe karşı yalan”. Sahteliğin yerine gerçeğin derecesine yükselmeliyiz yada diğer bir değişle tatlılık ve acılık. Herkes burada özgür seçim olmadığını sadece bir analiz olduğunu görüyor: ne ölçüde aklım tarafından ve ne ölçüde kalbim tarafından kontrol ediliyorum? Herşey bana ifşa olan ve olmayan ve neyin daha önemli olduğu (gerçek yada acı) tarafından belirlenir. Açıkçası algıma göre seçim yaparım. Ancak gerçek özgür seçim yalnızca grupta ortaya çıkar. Grup kendisinde dışsal gerçeğin anlamını ayırt ettiğim o dışsal faktör olarak hizmet eder. Bu nedenle “gerçek” grubun bir parçası olmalıyım anlamına gelir. Ancak grup ve gerçek arasında bir direnç, yani egom – haz alma arzusu – bulunur. Eksiksiz bir sistemdir ve “gerçek”, “yalan”, “acı” ve “tatlı” arasında ayırt etme yeteneğime bağlı değildir. Akıllı yada hassas olmama gerek yok. Kimin daha akıllı, zeki yada ileri görüşlü olduğu önemli değil. Günün sonunda herşeyi gruba, birliğimize ve Yaratan’a ilişkin olarak inceleyeceğiz. Bu çemberin, yukarıdan aşağıya grupla birleştiğim derecede akan Işığı harekete geçirdiğim bu manevi iletkenin içindeyim. Bu Tifferet’in çekirdeğinde kurulan özgür seçimimiz. Onun bir tarafında ego var ve diğer tarafında ise grup; ve “acı ve tatlı”‘nın üzerine çıkıp “gerçek ve yalan”‘ın terazisinde kendime ve gruba ilişkin bir analiz yürütüyorum.

– 24/09/10 tarihli Günlük Kabala Dersinin ilk kısmından alıntıdır.

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed