Eğer Kapı Hemen Orada İse Neden Duvarı Kırıp İçeri Giriyoruz

Soru: Eğer bir kişi Işığın yolu vasıtasıyla ilerliyorsa, kişinin bunu hissetmek, anlamak, hatırlamak ve içinde yaşamak için olan eksikliği nedir?

Cevap: Işığı hatırlamak için ortak (karşılıklı) yardım eksikliği vardır! Bizler sürekli bunu unutuyoruz ve herkes, grup vasıtasıyla çekeceğimiz ve bizi ilerletecek olan Işık yerine kendi başına, kendi arzusu vasıtasıyla ilerleyebileceğini düşünüyor.

Bizler bu arzulanmayan olayların dönüşünü unutuyoruz. Bu durum egomuza iğrenç geliyor ve işte bu yüzden bunu hatırlamayı istemiyoruz. Ben daha sıkı çalışarak, daha fazla anlayarak, daha fazla dua ederek, haykırarak, kendi üzerime baskı uygulayarak ve ağlayarak herşeyi yaparım diye düşünüyorum ancak Işığı çekmek grup içindeki birleşme vasıtasıyla olur ve Işık beni geliştirir.

Ve işte bu yüzden yıllar ardı sıra bu şekilde geçiyor ve insanlar hemen yanı başındaki açık kapı dururken duvarı yıkmak için çaba sarf etmek yanlışına düşüyorlar. Bu kapıyı görmüyorlar! Onlar bu yöne bakmak istemiyorlar çünkü bu yola bir bağlantı inşası vasıtasıyla gidilir.

Fiziksel hayata yaklaştığımız gibi ruhaniyete yaklaşıyoruz ve aklımızla, elimiz ve kolumuzla bu işi yapabileceğimizi düşünüyoruz. Tüm tarihimiz boyunca herşeyi aklımızın gücü, elimiz ve kolumuzun kuvveti ile yaratarak geliştik – bu şekil tüm yaşamlarımızı inşa etmiş olduğumuz durumdur. Öyleyse aynı yoldan neden devam edemiyoruz?

Anlıyorum ki herşey için çaba gerekir ve ben de anlamak, edinmek, hissetmek ve gelişmek için herşeyi bırakmaya hazırım. Ben aynı yolu, aynı yönü takip ediyorum ve her zamanki gibi aynı metotları kullanıyorum. Ancak bunlar manevi edinim için mutlak olarak uygun değiller!.

Bu böyledir zira manevi ilerleyiş sadece Işığı çekmenin yardımıyla olur ve bunun dışında hiç bir şey yardımcı olamaz. Bu gereklilik grup vasıtasıyla çalışır, Yaratan’a bir taleple dönmek (MAN (dua) yükseltmek), AB-SAG ıslah Işığı, Islah Eden Işık, tüm bunlar Işığın yolu olarak adlandırılır. Hayvani, dünyevi yola benzemez.

Ve burada en önemli engel ise bu yoldaki bağlılığın eksikliğidir. Tutarsızım çünkü çevre bana yeteri derecede destek sağlamıyor. Ve işte bu yüzden benim için gelişimin tek yolunun bu olduğunu her zaman hatırlayamıyor ve realize edemiyorum. Bizim için gerçek, uygun gelişime hizmet eden ve beni kendi doğrultumda tutan bu en önemli noktayı unutuyorum.

İşte bu dinlerin, farklı inanışların ve yeni dalga hareketlerinin, tek bir gerçek doğrultuya yönlenmeyen herşeyin ortaya çıkışının sebebidir. Eğer siz bu tek noktayı tutmazsanız kendinizi bir hayvanın boş bir tarlada özgürce hareket etmesi gibi binlerce farklı yöne fırlatırsınız.

Seçim yok, çevrenizle, karşılıklı garanti veya ortak sorumluluk diye adlandırılan bir anlaşma yapmak zorundasınız. Birbirinize bu noktayı unutmaya izin vermemek ve bu bağlantıdan Işığı çekmek için herkesin birleşeceği üzerine hemfikir olmalısınız.

Ve Işığın nasıl üzerimizde işleyeceği bizim işimiz değildir. Bu bizi hiç ilgilendirmez. Işık neyi yapması gerektiğini bilir – bizler sadece Işığın kendi üzerimizdeki etkisini hızlandırırız, ne yapması gerektiği yönünde yol göstermeyiz.

Işık bizi kendi kaynağına geri götürür, kendi bildiği kutsallığa. Ancak ben bu kutsallığın ne olduğunu bilmiyorum çünkü benim kaynağım hayvani egoizmdir.

30.10.2011 Tarihli Günlük Kabala Dersinin 1. bölümünden, Rabaş’ın Yazıları

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Sonraki yazı: