Diğerini mi Sevmek? Çok Kolay!

Soru: Üst dünya ve bu dünya hangi noktada birbirleriyle temasa geliyorlar?

Cevap: Dünyamız ve üst dünya diğer insanların arzularında buluşurlar yani diğerlerinin arzularını kendi arzularıma bağlayabildiğim yerde, böylece onların arzuları benim kendi arzum gibi olurlar. İşte bu yüzden denir ki ‘Komşunu kendin gibi sev’.

Benim birincil arzum sadece bir noktadır. Bunun içerisine herhangi bir şey alamam; hacmi yok. Eğer ben diğerlerinin arzusunu kendime bağlar ve kendi arzum gibi kabul edebilirsem, bu durumda çok ilginç bir şekilde hareket ederim: Bunu doldurmak için Işığın verilmesini talep ederim. Işık gelir, benim vasıtamla geçer ve ben bu arzuyu doldururum. Eğer ben aynı şekilde daha büyük bir arzuyu ve daha fazla ve daha fazla arzuları kendime bağlarsam, ben sonsuzluk dünyasına erişirim.

Sonsuzluk dünyası tüm kalpteki noktalardır. Daha sonra sonsuzluğun tüm Işıkları benim vasıtamla akar ve ben bu Işığı tüm diğerlerinin, yabancı gibi görünen arzuların içinde hissederim çünkü ben onları (arzularını) kendime benimki olmuş gibi bağladım.

Bu durum ‘Komşunu kendin gibi sev’ kuralını açıklar: ‘Sen’ (bir egoist) ‘Komşunu sev’ (Senin dışındaki herkes öyle ki sana yakınlaşsınlar) ‘kendin gibi’ (onların arzularını kendine bağla)

O zaman sen üst Işığı senin vasıtanla diğerlerine aktaracaksın. Işığı onların arzularını kendine –onlar sensin – bağlamış olduğundan dolayı alacaksın. Böylece sonsuzluğa, mükemmelliğe, sonsuzluk dünyasına erişiriz. İşte bizim tüm işimiz bu.

04.09.2011 Tarihli Pazar Sanal Dersinden

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed