Benzerimizde Yapalım İnsanı

İnsan Malhut ile Bina entegrasyonundan yaratıldı, Alma ve İhsan-etme niteliğinden ve sırf bu nedenle Islah olanağına sahiptir, ancak tam olarak hiç birine ait değildir. Çünkü Malhut yargı ölçüsü olup sayesinde bir şey oluşmasına olanak vermez ve bina da rahmet ölçüsü olup yaratma gücünden yoksundur. Yaratma gücü ancak iki niteliğin birleşmesinden doğabilir.

Diyelim ki çimento, kum ve su alarak onları karıştırıp beton elde edip inşaatı yapıyoruz. Yapıya bu şekilde malzeme temin ediliyor, kendi niteliklerinden sıyrılıp yeni bir gerçeklikte doğarak.

Baba’dan anne’ye aktarılan bir tohum damlasını bu kadar önemli kılan ne? Büyüyüp  bebek olarak doğan ve sonra da bireysel insana dönüşen. Nasıl oluyor, aniden ebeveylerine olan bağımlılıkları yok olup ergenleşiyorlar? Başlarda içgüdüsel ve doğal davranan bebeklerin aniden 6-7 yaşlarına geldiklerinde kendi fikirlerini oluşturmaya başladıklarını, içgüdüsel davranışlarından sıyrılıp kendi kişiliklerini oluşturduklarını görüyoruz. Tam olarak ne anne ve babaya benzeyen ancak her ikisinden de benzerlikler içermesine rağmen ikisinden de farklı kendi kişiliği olan.

Bunun nasıl oluştuğunu bilememizin nedeni, oluşumun kökünü, başlangıcını bilmiyor olmamız aslında. İşte bu tam da Yaratanın isteği. Yaratan tarafından yaratılan bu iki gücün, Alma ve İhsan-Etme güçlerinin hem birbirlerine zıt ve hem de birbirleriyle olan birleşmelerinden yeni bir yaşam oluşuyor “orta çizgi” (İnsan).

Demek ki amaç, Yaratan için  Arzu değilmiş. Çünkü istek, iyi veya kötüye otomatik tepki veren bir malzeme sadece. Yaratan malzemenin dışında bulunur ve insanda bir nokta yarattı, arzunun ötesinde olan, alma ile verme niteliklerinin birliğinde var olabilen, yeni bir gerçeklik olarak var olabilen. Ve bu gerçeklik “Ben” Senim.

(01-12-09-Ptihat Hohmat Hakabala) Dersinden alıntıdır.

Tartışma | Share Feedback | Ask a question




"Kabala ve Hayatın Anlamı" Yorumlar RSS Feed

Önceki yazı:

Sonraki yazı: