Daily Archives: Kasım 25, 2011

Üst Işığın İfşa Yolu

Soru: Bilgelik Işığını (Or Hohma) neden keşfedemiyorum?

Cevap: Çünkü sende Hasadim Işığı yok. Sadece alma arzun olup Hohma ışığında kendini kötü hissederek tatmin olamazsın.

Gerçekte Hohma Işığı egoistik isteklerde olmayıp sadece Hasadim yaklaşımlarda, “ihsan etme“ niyetlerinde ifşa olur. (Aynen Bina‘nın Or-Yaşar’ın dört safhasında yaşadığı süreç gibi).

Şimdilik herbirimizde Or-Hohma‘nın dolumuyla sonsuzluğu içeren bir kab mevcut ancak Or-Hasadim yoksunluğu nedeniyle cehennemi bir karanlığın içinde hissederiz kendimizi. Hasadim eksikliğindeki en küçük Hohma Işığı bile bizde ısdırab, hastalık ve krizlerin hissedilmesine neden olur.

Or-Hasadim de bize Or-Hohma‘nın sıfır hissiyatı verilir (Yarata‘nın merhameti) ve bu yaşamın hissiyatıdır. Bizde ki Or-Hasadimi var edip onu geliştirebilelim ve taki özgür irademizle Or-Hohma‘yı ifşa edebilelim.

Yaratan bizi bizle oynıyarak tekamül ettirmekte. Bir yandan nurunu hohma-Işığı ile bize haz verirken diğer yandan da bizi kötü hissettirerek Or-Hasadime olan ihtiyacımızı anlamamızı sağlar. (Perde, yansıyan-ışık, ihsan-etmeye niyet ve sevgi).

Perde tarafından itilen Or-Hasadimde Or-Hohmayı ifşa ederiz.

Henüz bilincinde olmasakta tokat yedikçe ve az ya da çok darbeler artıkça kendimize sormaya başlarız; Neden ıstırab çekiyorum? Neler oluyor? Hayatımın amacı nedir? diye. Ve bunlar senin gruba, öğretmene, kabala öğrenimine gelmeni temin ederek zamanla kendindeki eksikliğin Or-Hasadim olduğunun bilincine varırsın yavaş yavaş. Dolayısıyla kabala bilgeliği bize ihsan-etme perdesini nasıl inşa edeceğimizi (ihsan niyeti ve sevgi, yansıyan-ışık) öğretir.

İhsan edebildiğim ölçüde, Yaratan, ihsan eden olarak ifşa olur bende, aynen misafir ve evsahibi örneğinde olduğu gibi.

(21-10-09-Mahuta şel Hohmat ha Kabala) dersinden alıntıdır.

Makale ile ilgili kısa sözlük

Üst-ışık: Or Elyon- Özgecilikten edinilen haz.

Bilge-ışık: Or Hohma- Haz veren ışık.

Hasadim Işığı: Yaradana benzer olma niyeti.

Or-Yaşar: Direkt ışık- Haz veren ışık.

Yansıyan Işık: Or hozer- Hazzı reddeden.

Birliğin Gücü Yenilmezdir

Masah (perde) antiegoist bir güçtür. Işığın geçmesine sınır koyar ve kısmen içeriye girmesine izin verir. Ruhsal yüze yani Neşamaya girip “İçsel Işık” a (orpnimi) dönüşmesine. Işığin diğer kısmını, ihsan etme niteliğinden yoksun egoist bölümü ise dışarıda bırakır ve aynı ışık “Saran Işık” a (ormakif) dönüşür.

Aslında içsel-ışık ve saran-ışık bir ve aynı ışık olmasına rağmen perdenin farklı tutumu ve yaklaşımı nedeniyle birbirilerinden ayrılarak aralarında zıtlık oluştururlar.

Bu durum aynen iki arkadaşın ziyaretime geldiklerinde birini içeriye buyur edip diğerini kapıda bırakmama benzer bir örnektir. Bundan böyle yaptığım ayırım nedeniyle bu iki arkadaşın arasında varolan ilişkiye ne olur?

Burada da durum aynıdır. Tam ve bir gelen ışığı perde bölüp ayırarak kabul eder onları.

Bundan böyle bu iki ışık perdeyi yırtıp tekrar birleşmeyi arzular. Perdenin onları engellediğini hissederler ve içsel-ışık perdeyi kaldırıp arkadaşının girişini sağlamak isterken, sanki saran-ışık ta “ikimiz olmazsa hiçbirimiz olmaz” der gibidir.

Bu durumda perdeye kararını iptal etmekten başka seçenek kalmaz.

Hangi kararı iptal edeceğim? Işığı ikiye bölerek aralarında yara açmama neden olanımı? Buna perdenin zayıflığı denir.

Işığın gücü, onu kırmaya çalışan perdeden çok daha fazla.

Işıktaki Birlik gücü onu perdeye karşı zafere götürür!

ZOHAR Kitabının Gizli Gücü

Soru: Günümüzde Zohar kitabını öğrenmenin faydası nedir ve Maneviyatı edinmemiz için bu kitaptan öğrenmek zorunda mıyız?

Cevabım: Evet, artık Zoharı öğrenmenin vakti geldi. Bunun için çok bekledim, çünkü bize bir hazırlık dönemi gerekiyordu. Bu gün artık dünyada bir çok insanın bu Merdiveni çıkması mümkün. (Zohar kitabının yorumlanmasına “MERDİVEN” deniyor.

Böylece hep birlikte Zohar kitabını öğrenmeye başladık. Kim ki kendini aynen bebek misali teslim edip bizimle zoharı öğrenmek için bağlanacak, içinde hislerinde Zohar‘ın muhteviyatı nufus edecek. Zohar kesinlikle akıl yolu ile öğrenilemez, insanın kalbine ve de hislerine hitab ederek onda iki niteliğin hissedilmesini uyandırmaya çalışır: Alma ve İhsan Etme.

Baal ha Sulam‘ın Zohar‘ı yorumlamasına manidar olarak taktığı “Merdiven” adı gibi. Zohar asla tek başına olmayıp bir grub içinde öğrenilebilir çünkü yazılışı da özel olup Kabalist bir grub tarafından yazılmıştır. On Kabalist‘in On Sefirot‘u oluşturarak tam ve bütünlük sağladıkları birlik içinde yazıldı. Her birinin bir Sefirayı temsilen on sefirayla oluşturdukları manevi kabın içinden Yaratan‘ın var ettiği güçle yazdılar bu kitabı.

Dolayısıyla böylesine bütünsel bir kaba dönüşmeye arzuluysak bizler de onları kendimize örnek alıp bizi etkilemelerine neden olabiliriz. Zohar‘ı böyle grub içinde öğrenmeye ısrarlı olursak çok kısa zamanda onun içindeki gizli gücün bizi nasıl birleştirdiğini hissedeceğiz ve sadece birleşmemiz ölçüsünde Zohar‘ın vermek istediğini hissedip anlıyacağız. Çünkü kalp anlar- organize olmuş arzular maneviyatın teslim edilmesi içindir.

Zohar kuru bir akıl tarafından anlaşılarak elde edilemez, uzun bir hazırlık safhası geçirmiş grubun arzusu gerekli. Zohar‘ı öğrenmek için kendilerinden vazgeçmeye ve de grubun içinde birlik hissiyatında olmaya kalpteki noktalarını bağlamış olmaları gerekli.

(19-11-09-Günlük Kabala Dersi) içinden alıntıdır.

Yaratan’ın Düşüncesinde ki Oyun

Soru: Bu dünya ile nasıl bir ilişki içinde olmalıyım Mahsomdan önce? Sanki bir gerçeklik içinde gibimi?

Cevap: Bu dünya ile ilişkimiz çok yalın olmalı. Her ne kadar rüyaya benzetsem de onu gerçekleştirmem gerek, söylendiği gibi “Düşlediğin değil gördüğündür gerçek olan.“ Çalışmalı, aile geçindirmeli, bu hayatta elzem olan her şeyi yapmalı ancak bunun bir rüya olduğunun (Dünya bir Oyun) ve benim de bu oyuna dahil olduğumun bilincinde olmalıyım. Ancak bu oyunu ciddiye alıp Yaratanın bana hazırladığı bu realitede onun kurallarına göre davranırsam onunla olan ilişkimde “kalpteki nokta” mı geliştirebilirim.

Birbirine hiç bağlı olmıyan bu iki alem -Maddi ve Manevi- Maddi alemde “rüya” içinde olup ihtiyaçlarımın peşindeyken, Manevi seviyede Yaratanla bağımı bulmaya ve tüm varlığımı buna adamaya veriyorum. Zaten Yaratanı Bulmak için değilse Ne için Yaşıyorum ki?

(18-11-09-Torah haKabala veMalhuta) Dersinden Alıntıdır.